Étienne Daho, Zaho de Sagazan, Pierre Perret: 2023'ün ilkbahar-yaz albümleri

Programa, Christophe Maé’nin 17 Mart’ta yayınlanan albümü C’est drôle la vie'nin öne çıkan parçalarından biri olan "L’amour" ile başladık. Albümünde; Senegal, Benin ve Mali gibi Afrika ülkelerine ait melodilere yer veren sanatçı, yaz aylarına damga vurması beklenen bu şarkı için de Malili müzisyenler Amadou ve Mariam’la bir araya gelmiş.

Fransa’nın Nantes kentinde dünyaya gelen Coline Rio için aileden müzisyen demek yanlış olmaz. İlk olarak Nantes kökenli Inuit adlı grubun vokalisti olarak adını duyuran genç kadın, pandeminin ardından kariyerine tek başına devam etme kararı almış. Doğa, aşk, korku ve endişe gibi temaları işlediği şarkılarını, dinleyenlerle gerçekleştirdiği bir diyalog olarak tanımlıyor Coline Rio, 24 Mart’ta piyasaya çıkan ilk albümü Ce qu’il restera de nous'da (Bizden geriye kalacak olan) da insana ait tüm bu duyguları bize aktardığı on üç parça yer alıyor.

Fransız rock müziğinin tecrübeli isimlerinden Louis Bertignac’ı aslında, 1976’da Jean-Louis Aubert ve Corine Marienneau ile birlikte kurduğu Téléphone grubunun gitaristi olarak tanıyoruz. On yıl içinde yayınladığı beş albümle o döneme damga vuran topluluğun 1986 yılında dağılmasının ardından Bertignac, Corine Marienneau ile birlikte Les Visiteurs adlı grubu kurmuş, 1991’den itibaren de kariyerine tek başına devam etme kararı almıştı. En son 2018’de Bob Dylan, Beatles ve Otis Redding imzalı şarkıları Fransızca sözlerle yorumladığı Origines adlı albümü yayınlayan sanatçının yeni stüdyo albümü Dans le film de ma vie, 2 Haziran’da aldı müzik marketlerdeki yerini. Kayıtları Londra, Hamburg, Nashville ve Osaka’da gerçekleştirilen albüm Téléphone’un bir dönem olay yaratan hit parçalarını akıllara getiren on bir şarkıdan oluşuyor.

Kariyerine televizyon dizileriyle başlayan daha sonra da farklı sinema projelerine dâhil olan 1976 doğumlu Elisa Tovati, iki binli yıllarda CV’sine şarkıcılığı da eklemiş ve özellikle 2011 tarihli Le syndrome de Peter Pan'la hatırı sayılır bir başarıya imza atmıştı. Televizyon için yaptığı çalışmalara devam etse de 2013’ten beri beyazperdede boy göstermeyen Tovati, 16 Haziran’da yayınladığı albümle sinemaya olan tutkusunu müzik aracılığıyla paylaştı dinleyenleriyle. “Elisa fait son cinéma” adını taşıyan albümde, geçmişten günümüze beyazperdenin unutulmaz melodilerini yorumlayan sanatçının bu çalışmasında yer verdiği parçalar arasında "Une histoire d’amour" ve "La chanson d’Hélène" gibi Fransızca şarkıların yanı sıra "Porque te vas" ve "Love me tender" gibi İspanyolca ve İngilizce klasikler de var. Albümün dikkat çeken bir diğer şarkısı ise, Diane Kurys’in 1977 tarihli filmiyle aynı adı taşıyan "Diabolo menthe." Toplumsal değişimlerin yaşandığı bir dönemde, ergenlik çağındaki iki kız kardeşin maceralarını konu alan filmdeki parçayı Yves Simon seslendirmişti.

1981’de Reims’de dünyaya gelen Mathieu Ladevèze ya da sahne adıyla Barcella, ilk albümü La boîte à musique'i 2010 yılında yayınlamış, 2013’te de Charabia adlı gösterisiyle Charles-Cros Akademisi ödülüne layık görülmüştü. Bu dönemde Emily Loizeau, Alexis HK ve Aldebert gibi meslektaşlarıyla yaptığı düetlerle de gündeme gelen sanatçı, en son 2018’de Soleil adlı albümü yayınlamıştı. Barcella’nın yeni stüdyo albümü Mariposa ise 28 Nisan’da aldı müzik marketlerdeki yerini. Yine her zamanki gibi kendi yazıp bestelediği şarkılardan oluşan bu çalışmasıyla ilgili: “Dünyanın tüm acımasızlığına karşın, şarkılarımda az da olsa hep umuda yer vermeye çaba gösteririm, bu bağlamda insanların kalbini rahatlatan şarkılar yazmaya çalıştığımı söyleyebilirim” diyor Barcella.

1956’da Cezayir’in Oran kentinde dünyaya gelen Étienne Daho, müzik kariyerine 1980 yılında başlamış, 1984’te yayınladığı ikinci albümünde yer alan "Week-end à Rome" ve "Sortir ce soir" gibi şarkılar sayesinde de şöhret basamaklarını hızla tırmanmıştı. Seksenli yılların geri kalanında "Tombée pour la France" ve "Duel au soleil" gibi parçalarla müzik listelerinin zirvesinde yer alan sanatçı, 2001’de Dani ile birlikte Serge Gainsbourg’un "Comme un boomerang" adlı şarkısına getirdiği yepyeni yorumla büyük yankı uyandırmıştı. Günümüzde Fransız pop müziğinin “manevi babası” olarak görülen Daho, on ikinci stüdyo albümü Tirer la nuit sur les étoiles'ı 12 Mayıs’ta piyasaya sürdü. Kayıtları Paris, Londra ve Saint-Malo’da gerçekleşen albümdeki on iki şarkıyı Jean-Louis Piérot, Jade Vincent ve David Holmes gibi isimlerle birlikte yazıp besteleyen sanatçı, albümdeki birer şarkıyı da Vanessa Paradis ve Jade Vincent’la birlikte seslendirmiş. 

Québec’in en özel seslerinden biri olan Isabelle Boulay, bu yılın Mart ayında, 2009'da hayata veda eden Alain Bashung’un şarkılarını yorumladığı Les chevaux du plaisir adlı albümü piyasaya sürdü. Hatırlanacağı gibi daha önce de Serge Reggiani anısına bir saygı albümü yayınlamıştı Boulay, Reggiani’nin tarzı biraz daha yakındı kendisine ama Bashung şarkılarıyla rock müzik gibi fazla alışık olmadığı bir alana doğru yönelmiş Boulay, buradan da alnının akıyla çıkmış.

Yakın dönemde yayınlanan bir diğer saygı albümü ise, folk rock ve caz müzik tarzındaki çalışmalarıyla tanıdığımız Sanseverino’nun bundan yirmi yıl önce, 2003’ün Ekim ayında hayatını kaybeden François Béranger’nin eserlerine yeni bir yorum getirdiği Joue pas avec mes nerfs. Yetmişli yıllarda yayınladığı politik içerikli şarkılarla tanınan Béranger'nin sevilen şarkıları daha önce içinde Sanseverino’nun da bulunduğu bir grup meslektaşı tarafından 2008 tarihli Tous ces mots terribles adlı albümde yeniden yorumlanmıştı. 

Fransız şansonunun yıllar geçse de muzipliğinden hiçbir şey kaybetmeyen efsanevi ismi Pierre Perret, Fransız diline olan hâkimiyeti kadar şarkılarında argoyu ustaca kullanmasıyla da tanınıyor. Yeni albümü Ma vieille carcasse'ı 14 Nisan’da piyasaya süren seksen dokuz yaşındaki sanatçı, on iki şarkıdan oluşan bu çalışmasıyla ilgili: “İğneleme, mizah ve icaz; bu yeni şarkıları yazarken kalemimi dik tutmamı işte bu üçü sağladı. Parmağımı bir kez daha en çok acı veren yerlere bastım” diyor. Albüme ismini veren parçada da bize yaşlanan bedeninden "woke akımı" ve "iptal kültürü" gibi güncel konulara da değinerek, son derece eğlenceli bir şekilde bahsediyor Perret.

Kariyerinde altmışıncı yılı da geride bırakan Kanada'nın en güçlü seslerinden Ginette Reno, yeni albümü C’est tout moi'yı 6 Nisan’da piyasaya sürdü. Yaşamı boyunca sayısız ödüle layık görülen, en son da 2022’de, Fransa tarafından Légion d’honneur nişanıyla onurlandırılan sanatçı, bu yeni albümde Claude Gauthier, Felix Gray ve Rick Allison gibi isimlerle çalışmış. Albümün açılış şarkısı olarak da, geçen yıl hayatını kaybeden Daniel Levi’nin Les Dix Commandements – On Emir müzikalinde seslendirdiği "L’envie d’aimer"yi seçmiş. Albümde iki de düet yer alıyor. Sanatçı, bu parçalar için de Jean-Jacques Lafon ve Vladimir Kornéev’le bir araya gelmiş.

Fransız elektro-pop müziğinin yetenekli isimlerinden Hervé, adını ilk olarak 2019’da yayınladığı Mélancolie FC adlı EP ile duyurmuş, ertesi yıl piyasaya sürdüğü "Hyper" isimli ilk albümü sayesinde de En İyi Çıkış Yapan Erkek Şarkıcı dalında Victoire de la Musique ödülüne layık görülmüştü. Hervé’nin ikinci stüdyo albümü Intérieur vie, 24 Mart’ta aldı müzik marketlerdeki yerini. Oldukça kişisel ve minimalist bir albüm bu. Albümün, Ocak ayında yayınlanan ilk single’ı olan "D’ou je viens"de hayatları zorluklarla geçen büyük annesi ve büyük babasından bahsediyordu bize sanatçı, albümdeki "Si tu savais" ve "Mémoire" gibi parçalarda da bu kez kendi kaygı ve şüphelerini paylaşmış dinleyenleriyle. 

1999’un Aralık ayında, Fransa’nın Atlas Okyanusu kıyısında yer alan Saint Nazaire kentinde dünyaya gelen Zaho de Sagazan, kariyerine 2021’de, yukarıda bahsettiğimiz Hervé’nin konserlerinin açılışında sahne alarak başlamıştı. Jacques Brel ve Barbara gibi isimlerden ilham alan genç kadın aynı zamanda seksenli yıllardaki tekno ve cold wave akımlarına da özel bir ilgi duyuyor. İlk albümü La symphonie des éclair'’i 31 Mart’ta piyasaya sürdü Zaho de Sagazan. Şarkılarını hüzün ve melankoliyi uzaklaştırmak için söylediğini belirten genç sanatçı, albümdeki Les dormantes adlı şarkısında, bulundukları konumu cinsel istismar için kullanmaktan çekinmeyen kişilerden bahsederken "Les garçons" adlı parçada da #MeToo hareketi sonrasında, karşı cinse bir zeytin dalı uzatıyor adeta. 

1994 yılında Fransa’nın Caen kentinde dünyaya gelen Malory Pablo Legardinier ya da kısaca Malo', kariyerine hiç tanımadığı annesini bulmak için gittiği Avustralya’da başlamasının ardından ilk albümünü 2017 yılında piyasaya sürmüş, o yıl aynı zamanda Fransa’yı Eurovision’da temsil edecek şarkıyı seslendirmek için yarışıp, buradan üçüncülükle ayrılmıştı. Kayıtları Los Angeles’ta gerçekleşen ikinci albümünü 2020’de piyasaya süren genç adam, 21 Nisan’da "La vie" adlı yeni bir single yayınladı ve bu şarkı sayesinde, 21 Haziran’da düzenlenen geleneksel La Fête de la Musique – Müzik Bayramı gecesinde, France Bleu Radyosu tarafından yılın sanatçısı seçildi.